AB Komisyonu,  Dijital Tek Pazar Stratejisi’nin bir parçası olarak başlattığı e-ticaret sektör araştırmasının başlangıç bulgularına dair Ön Raporu’nu açıkladı. Rapor, sektör araştırmasından elde edilen bilgiler ışığında hem pazarlardaki eğilimleri ortaya koyuyor hem de olası rekabet ihlali endişelerine dikkat çekiyor.

AB Komisyonu, 6 Mayıs 2015’te Dijital Tek Pazar Stratejisi’nin bir parçası olarak e-ticaret sektör araştırmasını başlatmıştı. 15 Eylül 2016’da da bu sektör araştırmasının başlangıç bulgularına dair Ön Raporu’nu sundu. Raporun açıklandığı gün Komisyon’un Rekabet Temsilcisi Margrethe Vestager, yaptığı açıklamada bir yandan şirketlerin online satış stratejilerini belirleme özgürlüğü olduğunu söylerken, öte yandan da rekabet otoritelerinin bu stratejilerin rekabet hukukuna uygun olup olmadığını kontrol etmesi gerekliliğine işaret etti. Vestager ayrıca, şirketlerin dağıtım anlaşmalarını gözden geçirirken Raporu dikkate almalarını istedi.

european_union_cross_border_sales-680x307

Rapor, sektör araştırmasından elde edilen bilgiler ışığında hem pazarlardaki eğilimleri ortaya koyuyor hem de olası rekabet ihlali endişelerine dikkat çekiyor.Komisyon, bu Rapor ile ortaya çıkarılan veriler temelinde paydaşlar ile bir görüş alışverişi ortamını da tetiklemeyi hedefliyor. Hali hazırda, paydaşlara rapordaki bulgulara dair görüşlerini belirtmek üzere iki ay gibi bir süre tanıyor.

Sektör araştırması süresince Komisyon, online tüketici ürünü ve dijital içerik pazarlarında faaliyet gösteren 1.800’den fazla şirket ile temasa geçip, 8.000’den fazla dağıtım sözleşmesini incelemiş. Bulgular e-ticaretin, özellikle yarattığı şeffaflık ile fiyat rekabetini güçlendirdiğini ve tüketicilerin seçeneklerini arttırıp kendileri için en iyi teklifleri bulmalarına yardımcı olduğunu ortaya koyuyor. Beklendiği gibi Rapor, rekabeti kısıtlama potansiyeli olan bazı uygulamaları da dikkat çekiyor.

Tüketici ürünlerinin online satışı konusunda, perakendeciler arasındaki rekabet için fiyatın temel parametre olduğu söylenirken, üreticiler açısından temel parametrelerin ürünün kalitesi ve marka imajı olduğu belirtiliyor. Bu sebeple üreticiler ürünlerinin dağıtımını ve markalarının konumunu kontrol edebilecekleri uygulamaları adapte etmeye çalışıyorlar. Satışların sadece izin verilen satıcılar tarafından satılması prensibine dayanan seçici dağıtım sistemleri ise, Rapor’da önemli bir yer tutuyor. Buna ek olarak, üreticilerin sözleşmeye dayalı diğer başka kısıtlamaları da artan bir şekilde dağıtım anlaşmalarına dahil ettiklerine dikkat çekiliyor. Rapor’daki önemli tespitlerden bir tanesi de, sektör araştırması çerçevesinde ortaya çıkan bulguları dikkate alarak, Komisyon’un dağıtım anlaşmalarındaki online satılışları  kısıtlayan maddeleri daha yakından inceleme ihtiyacı duyacağı yönünde.

Öte yandan Rapor, yeniden satış fiyatının tespiti uygulamasının hem üreticiler hem de perakendeciler açısından artan online fiyat rekabetinden korunmak için uygulanabildiğini ortaya koyuyor. Minimum satış fiyatını gözleyebilen üretici ve perakendeciler fiyat rekabetinin etkisini minimize edebiliyorlar. Böylelikle, üreticiler hem ürünleri için toptan satış fiyatını hem de  perakendecilerin umduğu kar marjını koruyabiliyorlar. Bununla birlikte Rapor, çeşitli yazılımlar yoluyla fiyatlar konusundaki artan şeffaflığa da dikkat çekiyor ve bu durumun teşebbüslerin birlikte fiyat belirlemesini kolaylaştırdığını söylüyor.

Dijital içerik açısından ise, içerik sağlayıcılar için olan hakların ve koşulların bu alandaki rekabetin temel itici gücü olduğu belirtiliyor. Fakat, Rapor’da da dile getirildiği üzere, online içeriğin dağıtımı konusundaki hakların lisanslama yoluyla kullanılabilmesi yönünde henüz kayda değer bir dönüşüm yaşanmış değil. Halihazırdaki fikri mülkiyet haklarına dair lisanslanma anlaşmalarının ise, oldukça karmaşık ve çoğunlukla dışlayıcı olduğu tespiti yapılıyor.

Sözleşmelerdeki  coğrafi kısıtlamalar açısından ise, online dijital içerik sağlayıcıların çoğunluğunun diğer üye ülkelerden erişimi engelleyen “geo-blocking” uygulamalarını kullandıkları belirtiliyor.

Son olarak Rapor’a göre, lisanslamaya dair hangi uygulamaların rekabeti kısıtladığına karar verilmesi Komisyon’un söz konusu ürünlerin özelliklerini dikkate alarak olay bazında yapacağı incelemeler sonucunda netleşebilecek.

Komisyon’un Rapor’un nihai halini 2017’nin ilk çeyreğinde yayınlanması bekleniyor.


Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: